Puşt'un en belirgin anlamı; 'eşcinsel erkeklerin cinsel zevklerine hizmet eden sapık erkek çocuk' olarak bilinir.

Aynı zamanda arkadaşlar arasında kişinin kurnazlığını, iş bitiriciliğini ve piçliğini pekiştirmek için de söylenebilen 'PUŞT' aslında  ağır ve kaba sövgü sözü olarak bilinir.

Farsca'da 'püşt' yani arka kelimesinden gelmektedir. Kürtçe'de de sırt anlamına gelen 'pışt' kelimesi ile benzerlik göstermektedir.

Peki  bu günlerde kim kime 2PUŞT' dedi biliyor musunuz?

AK Parti Büyükçekmece İlçe Başkan Yardımcısı Burçay Yıldız sosyal medya Facebook hesabından yazdığı mesajla başka bir AK Parti Büyükçekmece İlçe Yöneticisi için kullandı bu sözü.

 

Bu günlerde kongre süreci geçiren AK Parti Büyükçekmece İlçe Teşkilatı doğal olarak zaman zaman yerel basında haber oluyor.

HABERDAR'da bu konuyu sık sık işledi.

Haberlerde kimseye hakaret yok, ağır itham yok, suçlama yok.

Tamamen eleştiri sınırları içerisinde yer alan haberlere tahammül edemeyen ilçe yöneticilerinin yanı sıra bir arkadaşımın uyarısıyla sosyal medyada paylaşılan bir mesajı gördüm ki evlere şenlik.

İşte AK Parti Büyükçekmece İlçe Başkan Yardımcısı Burçay Yıldız'ın yazdığı  o mesaj: "O gazeteciyi oraya çağırıp organize eden puşt kimse"...

Sadece bununla kalınsa iyi.

Bir de; 'İT ÜRÜR KERVAN YÜRÜR' gibi ithamlar var ki, güya yerel basında para karşılığı mevcut yönetim aleyhine haber yapan gazeteciler varmış.

 

Tamam yerel basında da belki gazeteciliğin hakkını veremeyen çalışanlar var ama en azından iktidar partisi ilçe yöneticileri gibi onları birileri oraya seçmiyor.

Bir süre yazıp çizip toplumda yer bulamayınca kaybolup gidiyorlar.

Ancak Türkiye'nin en çok oy potansiyeline sahip, iktidar partisi Adalet ve Kalkınma Partisi İlçe Yöneticileri, varsa seviyesi düşük gazetecilere de örnek teşkil eder davranışlarda bulunmaları gerek miyor mu?

Kusura bakmayın ama işte sırf bu yüzden en son Selahattin Küçük döneminde ilçe binanıza gelmiştim.

Ne yazık ki aynı partide beyefendiliği ile tanıdığım, son derece kibar, çalışkan ve nitelikli kişiliği ile bilinen, dostluğu ile gururlandığım,  Selahattin Küçük gibi yöneticiler de var, bu tür mesajlar yazan yöneticilerde!

Umarım parti büyükleri bu konuyu en detayları ile ele alarak, tamam normal üyelerden vazgeçtik ama bari ilçe yöneticilerini biraz daha eğitime tabi tutarak da görevlere getirirler.

 

Bu arada CHP Büyükçekmece İlçe Örgütü çarşı içerisinde bulunan mülk sahibi olduğu binayı boşaltarak belediye başkanı Hasan Akgün'ün seçim ofisi olarak kullandığı Mimarsinan yol kenarındaki yere taşındı.

Bu duruma karşı çıkan bazı partililer bu yere verilen 6000 (altıbin) lira kiranın başka hizmetler için kullanılması gerektiğini savunarak ilçe binası olarak bu yerin kullanılmasının yanlış olduğunu söylüyorlar.

Hatta HÜRRİYET yazarı Yalçın Bayer de geçtiğimiz gün 'Bu kirayı Akgün'ün arkadaşı Ayhan Bacınoğlu veriyormuş' diye köşesine konuyu taşıdı.

CHP'li arkadaşlar benim fikrimi sorduğunda, onlara da söyledim. Seçimden önce de yazmıştım.

İlçe Örgütüne daha önce başarılı bir dönem yaşatan Ali Şeker, ilk defa CHP Büyükçekmece’ye bina kazandırmıştı ve E5 üzerindeki bu bina çok isabetli bir adresti. Ne yazık ki, Şeker’in kazandırdığı bina elde tutulamadı ve parti son derece sağlıksız bir adrese taşındı. Buranın alınması da yanlıştı.

Mimarsinan'daki yer tam CHP Büyükçekmece'ye yakışır bir yerdir.

Buranın kirasını bir iş adamı mı verir, ilçe yöneticileri mi verir, belediye mi verir bilmem.

Bildiğim şey ilçede iktidar olan bir partinin ilçe binası da iktidara yakışır elverişli şartlarda olmasıdır.

Yok bu kirayı buraya vermeyerek burs verelim diyenlere ise sözüm şudur; kirayı da verin, burs da verin.

Eski ilçe binanınızı da sakın atıl duruma getirmeyin.

Orayı ya elverişli başka hizmetlerde kullanın veya oradan gelen kira ile burs verin!