Düşünün daha üzerinden bir yıl geçmeden partinin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı (Mustafa Sarıgül) ile kavgaya tutuşuldu.

Hani güzel bir söz varya 'Bir kavgada haklı taraf yoktur' diye.

Aynen öyle.

Neresinden bakarsanız bakın CHP'li bazı yöneticiler ile Sarıgül arasında son günlerde yaşanan tartışmanın en büyük kazananı AK Parti oluyor.

***

Daha geçen yıl bu günlerde Türkiye'nin en çok konuşulan ismiydi Mustafa Sarıgül.

Yaklaşan 2014 yerel seçimleri öncesi Türkiye yerel seçimlerinde önemli belirleyici etken olacak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı her bakımdan çok önemliydi.

1994 yılından bu yana iktidarı elinde bulunduran bir anlayıştan İstanbul'u kim alabilirdi.

CHP iki önemli aday adayı üzerine yoğunlaştı.

Partinin eski il başkanı, ikinci adamı Gürsel Tekin mi yoksa Mustafa Sarıgül mü aday olmalıydı.

Günlerce hatta aylarca konuşuldu.

Anketler yapıldı.

Değerlendirildi.

Parti üst yönetimi ölçtü bitti tarttı.

Gürsel Tekin de aday olabilirdi.

Aday olsa idi kazanabilir miydi yoksa Sarıgül'den az oy mu alırdı.

Bilemeyiz.

***

Ancak bildiğimiz bir şey var ki o da Mustafa Sarıgül 2014 yerel seçimlerinde şimdiye kadar İstanbul'da CHP'nin aldığı en yüksek oy oranına ulaşma başarısını gösterdi.

İstanbul genelinde bütün ilçelerde ilçe belediye başkan adayından fazla oy aldı.

Beğenirsiniz beğenmezsiniz Sarıgül CHP'de istanbul'un alınması yönünde bir umut yarattı.

Ben Türkiye'nin yüzde yetmişinde örgütlenen bir siyasi partimi (Türkiye Değişim hareketi) kapatarak yeniden CHP'ye geldim diyen Sarıgül ile özellikle Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu arasında kısa sürede iyi bir iletişim de oluştu.

***

Şimdi bütün bunları kısaca hatırladıktan sonra dönüp bu güne bakarsak.

Sarıgül'ün daha önceki iki yerel seçimlerde (2004 – 2009) yüzde ellinin üzerinde seçimleri kazandığı Şişli'de belediye başkanı seçilen Hayri İnöünü ile sorunlar yaşadı.

Aynı İnöünü'yü üstelik Sarıgül işaret etmişti aday olması yönünde.

İddialara göre Sarıgül, Hayri İnönü'yü istifaya zorlayarak yerine belediye meclis üyesi seçilen oğlu Emir Sarıgül'ün gelmesini istiyordu.

Yine iddiaya göre seçimlerden önce bu yönde söz veren Hayri İnönü seçim sonrası bu sözünden dönerek istifa etmediği gibi Sarıgül'ün kendisini tehdit ettiğini de söylüyordu.

***

Bakar mısınız lütfen.

İktidar olmayı amaçlayan bir partinin büyükşehir belediye başkan aday ile bir ilçe belediye başkanı arasında bunlar yaşanıyordu ve tüm ülke bu yaşananlardan yola çıkarak; 'Bir ilçeyi paylaşamayan bu CHP'lilere siz bir ülkeyi nasıl emanet edeceksiniz' demeye başlıyordu.

Haksız da değillerdi aslında.

Çünkü kamuoyu perde arkasında neler yaşanıp yaşanmadığını net olarak bilmese de gördüklerinden ve duyduklarından yola çıkarak yargıda bulunuyordu.

***

Peki bu yaşananlarda gerçekten Mustafa Sarıgül'ün kabaheti ne boyuttaydı.

Peki gerçekten de Sarıgül'ün dediği gibi kendisi işaret etmeseydi Hayri İnönü belediye başkan adayı olacak mıydı.

Peki gerçekten de Sarıgül seçimlerden önce İnönü ile istifa konusunda anlaşmış mıydı ve yerine oğlunu başkan yapacak mıydı?

Bütün bunlar iddia ve varsayalım ki bütün bunlar doğru.

Buna rağmen ben bu sorunu tek başına Mustafa Sarıgül kusuru görmüyorum.

Burada bir kusur varsa ki var.

Kusurun en büyüğü ne yazık ki CHP lideri Kılıçdaroğlu'ndadır.

Nedenine gelince ise; Kılıçdaroğlu defalarca görüşmesine rağmen bu sorunu zımmen çözemedi.

***

Sorun döndü dolaştı büyüdü.

Basına yansıdı.

Kamuoyunun önünde tartışıldı.

İkili görüşmeler ile çözülseydi belki küçük bir problem olarak unutulacaktı.

Ancak.

Üzülerek söylüyorum 2015 genel seçimlerinde CHP'ye en fazla zarar verecek sorunlardan birisi haline geldi.

Hal böyleyken şimdi...

Sarıgül CHP'den atılacak.

Sarıgül, Halkın Yükselişi Partisi'nin adını değiştirerek Türkiye Değişim hareketi ile seçimlere girecek.

Sarıgül şu parti ile ittifak yapacak.

Sargül barajı aşacak.

Sarıgül CHP'ye büyük zarar verecek.

V.s.

Bu yazdıklarımdan daha fazlasını duyacaksınız okuyacaksınız.

Gerçek ne olacak biliyor musunuz.

Aslında hiçbirşey.

Sarıgül yine milletvekili olacak.

Belki biraz eli zayıflayacak ama yine listeye konacak hem de İstanbul'da 2. Bölge ilk sırasından.

Olan CHP'nin itibarına olacak.

Olan az da olsa CHP'nin oy kaybına olacak.

Belki bir seçim sonra hayri İnönü'nün adını kimse hatırlamayacak ama Şişli'de olan bitenler yıllarca unutulmayacak.

***

Sözümüzün sonunda söylemek istediğimiz şeye gelince; bu yaşananları ne Sarıgül hakediyor ne de CHP, daha doğrusu CHP'ye oy verenler gönül verenler.

Ama bu yaşananlar bize bir kez daha gösterdi ki; CHP doğru yönetilmediği gibi yaklaşan genel seçimler öncesi ne partiye gönül verenleri ne de hiç bir kimseyi fazla da umutlandırmıyor...