Mehmet Mert
Seçimler hangi bahar yapılmalı!
Kimine göre; ilkbahar insana enerji verir, mutluluk verir, moral verir, motivasyon verir.
İlk baharda yapılan seçimlerde halk bu enerji ve moral içerisinde kim iktidarda olursa olsun çok fazla muhalif olmaz.
Hatta sandığa bile gitmez.
Gitse de aman canım bu bahar havasında ne olusa olsun edası ile mevcuttan ve istikrardan yana oy kullanır.
*
Kimine göre ise sert geçen kışın ardından zaten elde avuçta bir şey bırakmayan vatandaş hıncını sandıkta iktidardan alır.
Yağan karın ve yağmurun.
Buz kesen soğuğun.
Çetin geçen kışın.
Kötü geçen derslerin.
Hastalıklı geçen günlerin acısı sandıkta iktidara kesilir ve genelde ilk baharda yaşanan seçimlerde sonuşlar az da olsa muhalefete yarar.
*
Sonbahar seçimlerini yorumlayanlara bakarsak şayet.
Olumlu bakanlar şöyle düşünür.
Yazın kesesini dolduranlar, iyi bir tatil geçirenler, yaklaşan kış mevsimi öncesi tedbirini alanlar sandıkta da tedbir almaya yönelir.
İstikrarı ve düzeni oylar.
Aklına pek olumsuz şeyler getirmezler.
Havanın ve ortamın normal halini sandığa da yansıtırlar ve genelde iktidarı pek üzmezler.
*
Sonbaharda yapılan seçimlere olumsuz manada bakanlara gelince.
Nasıl olsa iyi geçen bir yazın ardından tedbirini alan yurttaş pek korku ve endişe taşıyamayacağı için.
Daima en iyisini arayacağı için.
Yeni arayışlara ve yeni heyecanlara karşı daha beklenti halinde olacakları için.
Mevcut iktidar ne yaparsa yapsın çok fazla beğenenlerden ve destekleyenlerden olmuyorlar.
Bu yüzden genelde muhalif takılırlar.
*
Her iki mevsimi de olumlu ve olumsuz açıdan yorumladık.
Kışın ortasında ve yazın sıcağında yapılan seçimlere gelirsek.
Son yıllarda pek çetin kış ortamında seçimlere şahit olmadık.
Oysa son üç yıl içerisinde yazın ortasında cumhurbaşkanlığı ve genel seçimler yaşadık.
Bu seçimlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı Ak Parti desteklediği için ve seçildiği için mevcut iktidarın başarılı olduğunu söylersek, 2016'da yaşanan 7 Haziran seçimlerinde ise tek başına iktidar olanağını yitirdiği için başarısız sayabiliriz Ak Parti'yi.
*
Son yorumumuzdan da çıkarılabileceği gibi, seçimlerin mevsimlerle çok fazla alakalı bir durum olmadığını da söyleyebiliriz.
Evet belki bazı insanlar üzerine bir etki yaratabilir ama bu oran seçim sonuçlarını etkilemeye, iktidarı değiştirmeye yeterli gelmez kanısındayım.
Belki seçim çalışmalarını sürdürmek için mevsimlerin el verişli olması gerektiğini söyleyebiliriz.
Ne bilelim işte; kışın ağır hava koşulları, kar yağışı, yolların kapanması, soğuk havalar falan bazı çalışmalara engel olabilir.
Yazın ise aşırı sıcaklar falan aynı şekilde sorun teşkil edebilir.
*
Kısacası bırakalım mevsim yaz mı kış mı diye.
Kim neyi savunuyorsa o yönde çalışmalara baksın.
Kim neye karşı ise onu çürütücü mantıklı açıklamalar ve çalışmalar yapsın.
Referandum sürecinde daha sandıkların vatandaşın önüne gelmesine bir ay kadar bir süre var ama çoğumuz neyi oylayacağımızı.
Anayasanın hangi maddelerinin değişeceğini.
Bu değişikliğin ülkemize neler getireceğini tam manası ile bilmiyoruz.
*
Tek bildiğimiz; 'evet' kanadı diyor ki; evet çıkarsa istikrar sürecek, terör bitecek, huzur gelecek, ekonomi rayına girecek, TL değer kazanacak, gayri safi milli hasıla artacak, eğitim düzelecek, koalisyon hükümetleri bir daha gelmeyecek...
Hayır kanadı diyor ki; cumhuriyet elden gidiyor, rejim değişiyor, laiklik tehlikede, tek adam düzeni gelecek, yargı, yasama, yürütme, asker, polis, ekonomi, spor aklınıza ne gelirse her şey tek adama bağlanacak, kos koca ülkeyi tek adama teslim etmek akıl işi değil.
*
İşte aslı bu iki görüşü analiz etmek lazım.
Sorgulamak lazım.
Her iki kesim de doğru mu söylüyor, atıyor mu, tutuyor mu.
Yoksa şu mevsim bu mevsim.
Kar yağdı seller aktı, sıcaklar boğdu.
Onun için seçim böyle oldu tartışmalarını bir tarafa bırakalım.
Neyse bu arada gündemin sıcak gelişmelerinden; Almanya tartışmalarını, Ortadoğu'daki gelişmeleri ve çatışmaları, PKK'nın konuşulanmasını, MHP kanadındaki iç çekişmeleri ve tartışmaları da takip etmeyi unutmayın.
Görüşmek üzere...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.