Teröristleri Ak Parti ve CHP'liler birlikte ziyaret etmişler!‏

 Akif Beki'yi bilirsiniz. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başbakanken baş danışmanıydı.
Bu günlerde Hürriyet'te yazıyor.
Hürriyet birazcık Erdoğan'a yaranmak için, birazcık gazetenin yazar kadrosunu renklendirmek için bu ara Abdulkadir Selvi'yi kadrosuna kattığı gibi daha önce de Akif Beki'ye gazetede köşe vermişti.
İşte o Beki geçen gün CHP Lideri Kılıçdaroğlu'na kurşun atılması sonrası bir yazı kaleme alarak bakmayan gözlere, bakıp da gör(e)meyenlere güzel bir göndermede bulundu.

Beki teröristleri ziyaret etmekle ve bunu itiraf etmekle suçlanan Kemal Kılıçdaroğlu'na hak verdiği yazısında PKK'lısı, DHKP'lisi, teröristini sadece CHP değil komisyonda bulunan AK Parti dahil bütün partilerin ziyaret ettiğini ve bunu AK Partili milletvekili Mehmet Metiner'in de açıklamasına rağmen Kılıçdaroğlu'na yükleneneleri vicdanlı olmaya davet ediyor.
Buyurun, ekran vaazlarının pop starı Nihat Hatipoğlu Hoca’ya şu mübarek günde soralım, denilen  bu yazıyı ben ve benim gibi düşünenlerden birisi kaleme alsaydık bir takım kesim ne derdi varın siz düşünün.
Birazdan ben bu yazı ile sizleri baş başa bırakacağım, başka da bir şey demeyeceğim.
İşte Akif Beki'nin önceki gün (11 Haziran 2016 Cumartesi) Hürriyet'te yazdığı 'İnanmazsanız Hatipoğlu Hoca'ya sorun' başlıklı köşe yazısı...

***
Hasta terör mahkûmlarını cezaevinde AK Partililerle CHP'liler birlikte ziyaret etmiş.
Ortaya çıktı mı, çıktı...
Bu, CHP’nin terör seviciliğinden kaynaklanan bir destek ve dayanışma faaliyeti değilmiş.
Kılıçdaroğlu’nun sözünü ettiği ziyaretler, Meclis’in bir denetleme faaliyetiymiş.
Artık gün gibi ayan mı, ayan...
İnsan Hakları Komisyonu’na bağlı Cezaevleri Alt Komisyonu’nun bir icraatı mıymış o ziyaretler, bingo, ta kendisi, evet komisyon icraatıymış...
Komisyon Başkanı Mehmet Metiner bu gerçeği şüpheye mahal bırakmayacak açıklıkta teyit etti mi, bizzat etti...
Metiner, örgüt aidiyetine yani PKK’lı mı, DHKP-C’li mi, İBDA-C’li mi olduğuna bakmaksızın bütün hasta tutuklu ve hükümlülerin cezaevi koşullarını incelediklerini, incelemeye de devam edeceklerini söyledi mi, birebir söyledi...
Bunun Meclis İnsan Hakları Komisyonu’nun ihmal edilemez bir görevi olduğunu doğruladı mı Metiner, elhak doğruladı...

Bütün partiler katılmış mı, katılmış...
CHP’lilerin yanında AK Partililer de var mıymış, varmış...
İzan ve insaf sahibi herkesin kafasında netleşti mi, netleşti...
Bunun yalnız başına CHP’ye mal edilemeyecek bir eylem olduğu konusunda en ufak bir tereddüt kaldı mı, kalmadı...
Ayrıca Fatih Camisi’nin avlusunda Kılıçdaroğlu’na yönelik taşkınlık yapanların çoğu sabıkalı çıktı mı, çıktı...
Cinsel taciz ve uyuşturucu gibi suçlardan poliste kayıtları olduğu anlaşıldı mı,
anlaşıldı...
Çıplak gözle dahi kendiliğinden gelişmiş bir tepki, anlık bir öfke, hazırlıksız ve plansız bir infiale benzemediği görüldü mü, görüldü...
Böylece önceden tasarlanmış organize bir iş olduğu kanaati ağırlık kazandı mı, aynen kazandı...

***
E peki...
Bütün bunları duymazdan gelip...
CHP teröristleri ziyaret etmiş, millet de tepki göstermiş gibi yapmaya devam etmenin vebaline inanmıyor musunuz?
Buyurun, ekran vaazlarının pop starı Nihat Hatipoğlu Hoca’ya şu mübarek günde soralım.
Hoca söylesin bize, bu işin dindeki hükmü nedir diye.
Bunca gerçek ortadayken kişi hâlâ aynı asılsız iddiayı ağzında çiğneyip duruyorsa orucu bozulur mu?
Sakız çiğnemek mi oruca daha çok halel getirir, yalan konuşmak mı?
Bile bile hakikati çarpıtmak, tersini hakikatmiş gibi göstermeye çalışmak kitapta yazar mı?

Hülasası Hocam, terörle mücadele üzerinden toplumu kamplaştırmak...
Dün Edirne’de de gördüğümüz üzere, güya bölücülüğe tepki adına şehit cenazesinde saf tutan cemaati bölmek, birbirine düşürüp düşman etmek...
Şu partiliyle bu partiliyi yumruk yumruğa getirip cami avlusuna ayrılık gayrılık sokmak caiz midir?
Orucu bozan ve bozmayan hallerden bahsederken sevabına şuncacık hususu da aydınlatıverseniz Hocam.
Hiç değilse adına ‘algı operasyonu’ denen... Ve çoğu zaman kabahati bir günah keçisinin sırtına yıkarak iç rahatlatmaya yarayan... 
Hemen tüm taşlama seanslarında fütursuzca kullanılan bu günümüz kara çalma modasını bir fetvaya bağlasanız...
Malum, bilen de bilmeyen de peşine takılıyor kampanyaların. Dinle, imanla alakası kuruluyor.

***
Dünyevi çıkarlar için değil ahiretteki ebedi hayat için, iki dünya saadeti için, Allah için, lillah için abalıya vurduğunu zanneden halis muhlis kullar da olabiliyor.
Allah’ın rızası bu yolla kazanılabilir mi Hocam, doğru mudur?
Hesap günü ruz-i mahşerde bir yardımı, sırat köprüsünden geçmeye bir faydası dokunur mu siyaseten şeytanlaştırılanları taşlamak?

Karalayıcı uydurmalarla ‘algı operasyonu’na üflemek, hangi hallerde hafifletici sebeplere girer?
Hangi hallerde, algı imalatında çalışan kezzap kişi cehennem ateşinde yanmaktan kurtulamaz?
Bilhassa ramazanda oruçlu ağızla işlendiğinde bu günahların kabir azabına bir etkisi var mıdır; azaltır mı, arttırır mı?
Yoksa ramazan içinde veya ramazan dışında yapılması fark etmez... 
Kime yarayıp kime zarar vereceğine bakılmaz... Hangi gaye için olursa olsun, kara çalmak gibi gayrimeşru yöntemler büyük günah mıdır Hocam?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Mert Arşivi