Mehmet Mert
Turizm sektörü çok kötü
Yayınlanma:
Son 20 yıldır hemen hemen her yaz tatil bölgelerine kısa da olsa tur atmışlığım vardır. Dün sabah Ayvalık'a varmak üzere Büyükçekmece'den yola çıktık.
Daha sabahın köründe Büyükçekmece Silivri arası o kadar yoğundu ki bu trafik bana Cuma akşamlarını hatırlattı.
Bilirsiniz Cuma akşamları hafta sonu tatil bölgelerinde geçirmeyi düşünenler trafiğin yoğunlaşmasına
sebep olur.
Bu yoğunluğu gördüğümde ben de 'eyvah galiba herkes Ayvalık'a gidiyor' diye içimden geçirmedim değil.
***
Neyse Silivri'yi geçtim de aslında bu yoğunluğun sebebinin en azından tatil yoğunluğu olmadığını öğrenmiş oldum.
Silivri Keşan arasında ise o yoğunluktan eser yoktu.
Mesela her saat başı kalkan Çanakkale Eceabat Feribotu'nda sayılı birkaç araba veya birkaç vatandaş vardı. Çanakkale'den Edremit, Akçay, Güre, Burhaniye sahiline indiğimizde ise plajlarda in cin top oynamaktaydı. Öğlen sonrası Sarımsaklı'daki otelimize vardığımızda gerek otelde gerek çevrede gerekse Türkiye'nin en önemli plajlarından olan Sarımsaklı plajında da aynı tenhalığı görmek mümkündü. Otelimize yerleşme sonrası sahile bir tur attım. Ayvalık gibi bilindik, ünlü yazlık mekanlarda rastlamaya alıştığımız görüntülerden eser yoktu. Yabancı turistlere rastlamak ise mucizeydi.
***
Doğrusu turizim sektöründe hizmet işletmeler ve bu sektörden geçinerek evine ekmek götüren çalışanları adına çok üzüldüğümü söyleyebilirim Ne olacak bu böyle.
Bu ülkede yolunda giden hiçbir şey hiçbir sektör hiçbir alan olmayacak mı?
***
Tarım bitti.
Üretim bitti.
İşgücü bitti.
Küçük esnaf bitti.
Büyük esnaf zor durumda.
İşveren perişan.
İşçi onlardan daha perişan.
Yüzü gülen bir tek sektör bile yok.
En son turizmi de bitirdiniz helal olsun!
Siz yine gazel okumaya devam edin
Hoş o gazelinizin müşterileri de uyanmaya başladı; yakında yeni beste yapamazsanız sahneleri
başkaları dolduracak haberiniz olsun.
***
Ne oldu Rusya'yla sıcak temas kurulabildi mi?
Almanya, Fransa, İngiltere ve diğer her yıl ülkemize turist gönderen yerlerle aranız nasıl?
Yoksa bizi ülkemizin her yerini zapt etmiş 3 milyondan fazla Suriyeli mülteciler mi kandıracaksınız!
Merak etmeyin bizim insanımız bunu yutmaya da müsait...
Neleri yemediler ki?
Neleri yutmadılar ki?
Bir oturuşta bunu da yutarlar ondan kuşkunuz olmasın...
***
Sevgili dostlar, teknoloji sağ olsun uzaklardan konuşarak yazarak sizlere seslenmemi sağladı. Gazetem İstanbul ekibi şimdi içinden oflayarak püfleyerek 'nerden çıktı bu konuşarak yazmak' diyecektir.
Umarım şu konuşmanın düzeltilmiş bir halde metne dökmesini sağlayan bir cihazı da bir Türk bilim adamı icat eder de arkadaşların işi biraz daha kolaylaşır.
***
Evet adı tatil ama sabahtan inanın defalarca telefonum çaldı. Dün geride bıraktığımız gündemı bu defa telefondan tartışmaya devam ettik. Birkaç gün güneş, deniz, kum ve alçak rakım enerjisini alarak yeniden her zaman ki işimize gücümüze gündemimize şehrimize döneceğiz. Siz bu yazıyı yine de turizm sektörünün hakikaten çok zor, çok kötü, çok acınacak bir halde olduğunu göstermeye çalışan bir mesaj olarak anlayın lütfen...
Daha sabahın köründe Büyükçekmece Silivri arası o kadar yoğundu ki bu trafik bana Cuma akşamlarını hatırlattı.
Bilirsiniz Cuma akşamları hafta sonu tatil bölgelerinde geçirmeyi düşünenler trafiğin yoğunlaşmasına
sebep olur.
Bu yoğunluğu gördüğümde ben de 'eyvah galiba herkes Ayvalık'a gidiyor' diye içimden geçirmedim değil.
***
Neyse Silivri'yi geçtim de aslında bu yoğunluğun sebebinin en azından tatil yoğunluğu olmadığını öğrenmiş oldum.
Silivri Keşan arasında ise o yoğunluktan eser yoktu.
Mesela her saat başı kalkan Çanakkale Eceabat Feribotu'nda sayılı birkaç araba veya birkaç vatandaş vardı. Çanakkale'den Edremit, Akçay, Güre, Burhaniye sahiline indiğimizde ise plajlarda in cin top oynamaktaydı. Öğlen sonrası Sarımsaklı'daki otelimize vardığımızda gerek otelde gerek çevrede gerekse Türkiye'nin en önemli plajlarından olan Sarımsaklı plajında da aynı tenhalığı görmek mümkündü. Otelimize yerleşme sonrası sahile bir tur attım. Ayvalık gibi bilindik, ünlü yazlık mekanlarda rastlamaya alıştığımız görüntülerden eser yoktu. Yabancı turistlere rastlamak ise mucizeydi.
***
Doğrusu turizim sektöründe hizmet işletmeler ve bu sektörden geçinerek evine ekmek götüren çalışanları adına çok üzüldüğümü söyleyebilirim Ne olacak bu böyle.
Bu ülkede yolunda giden hiçbir şey hiçbir sektör hiçbir alan olmayacak mı?
***
Tarım bitti.
Üretim bitti.
İşgücü bitti.
Küçük esnaf bitti.
Büyük esnaf zor durumda.
İşveren perişan.
İşçi onlardan daha perişan.
Yüzü gülen bir tek sektör bile yok.
En son turizmi de bitirdiniz helal olsun!
Siz yine gazel okumaya devam edin
Hoş o gazelinizin müşterileri de uyanmaya başladı; yakında yeni beste yapamazsanız sahneleri
başkaları dolduracak haberiniz olsun.
***
Ne oldu Rusya'yla sıcak temas kurulabildi mi?
Almanya, Fransa, İngiltere ve diğer her yıl ülkemize turist gönderen yerlerle aranız nasıl?
Yoksa bizi ülkemizin her yerini zapt etmiş 3 milyondan fazla Suriyeli mülteciler mi kandıracaksınız!
Merak etmeyin bizim insanımız bunu yutmaya da müsait...
Neleri yemediler ki?
Neleri yutmadılar ki?
Bir oturuşta bunu da yutarlar ondan kuşkunuz olmasın...
***
Sevgili dostlar, teknoloji sağ olsun uzaklardan konuşarak yazarak sizlere seslenmemi sağladı. Gazetem İstanbul ekibi şimdi içinden oflayarak püfleyerek 'nerden çıktı bu konuşarak yazmak' diyecektir.
Umarım şu konuşmanın düzeltilmiş bir halde metne dökmesini sağlayan bir cihazı da bir Türk bilim adamı icat eder de arkadaşların işi biraz daha kolaylaşır.
***
Evet adı tatil ama sabahtan inanın defalarca telefonum çaldı. Dün geride bıraktığımız gündemı bu defa telefondan tartışmaya devam ettik. Birkaç gün güneş, deniz, kum ve alçak rakım enerjisini alarak yeniden her zaman ki işimize gücümüze gündemimize şehrimize döneceğiz. Siz bu yazıyı yine de turizm sektörünün hakikaten çok zor, çok kötü, çok acınacak bir halde olduğunu göstermeye çalışan bir mesaj olarak anlayın lütfen...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.